Modern sığırcılık işletmelerinde üreme ve mastitis problemleri ile birlikte hayvanların sürüden istem dışı olarak atılmalarına yol açan en önemli problemlerin başında genelde topallıklarla ortaya çıkan ayak ve tırnak problemleri gelmektedir. Türkiye’de konunun ekonomik boyutu henüz yeterince anlaşılmamış olup, düzenli tırnak bakımı yaptıran işletme sayısı yok denecek kadar azdır. Dünya’da da birçok yetiştirici tırnak bakımını sürünün geleceği için yapılmış bir yatırım değil, bir külfet ve ek bir masraf olarak görmektedir.
Ayak ve tırnaklardaki problemler tedavi edilmedikçe hayvanlara sıkıntı vermekte, onların yürümelerine, yem yemelerine, merada gezinmelerine mani olarak sonuçta hayvanların süt, et ve döl verimlerinin azalmasına, sürü dışına çıkarılmalarına hatta ölümlerine dahi neden olabilmektedir.
AYAK VE TIRNAK PROBLEMLERİNİN NEDENLERİ
Doğal yaşam ortamı çayır ve meralar olan sığırların, yoğun yetiştirme programları gereği yaşamlarının büyük kısmını beton zeminler üzerinde geçirmeye zorlanmasının topallık ve ayak problemlerinin başta gelen nedeni olduğu ileri sürülebilir.
Ayak ve tırnak problemleri ile topallıklar genetik (kalıtsal) ve çevresel (dış etkilerle oluşan) birçok etmenin ayrı ayrı veya birlikte etkisi sonucu ortaya çıkabilir.
Bunların başında:
Doğuştan olan bazı tırnak bozuklukları.
● Bozuk, aşındırıcı ve kaygan beton zeminlerde yürüme ve uzun süreli ayakta durma.
● Aşırı ıslak, çamurlu, gübre ve idrarla dolu pis ahır içi yollar, yatma yerleri (duraklar) ve gezinti alanları.
● Yetersiz yataklık kullanımı.
● Stres.
● Toprak ve benzeri yumuşak zeminlerden ani olarak beton zeminlere geçiş.
● Dengesiz beslenme.
● Hayvanların uzun süre ayakta kalması, yeterince yatıp dinlenememesi.
● Rasyonda kaba-kesif yem oranının (60/40 veya 50/50) bozulması ve yoğun yem ağırlıklı yemlerle aşırı besleme.
● Kaba yemlerin çok ince kıyılmış olarak verilmesi.
● Hayvanın yaşı ve vücut yapısı.
● Laktasyon (süt verim) dönemi.
● Doğum sırasındaki hormonel bazı değişikliklerin neden olduğu yan etkiler.
●Tüm vücut sistemini etkileyen (sistemik) bazı hastalıklar.
●Travmalar ve darbeler.
● Düzenli tırnak bakımı yapılmaması.
● Hatalı tırnak kesimi.
TIRNAK PROBLEMLERİNİN ÜREME ÜZERİNE ETKİSİ
Tırnak problemlerinden dolayı yürüyemeyerek strese giren hayvanlar yemliklere gidemez, oluşan metabolik stres sonucu kızgınlık döngüsü yavaşlar. Ayakları ağrıyan hayvanlar ayakta duramayacağından birbirlerinin üzerine atlayamaz, bu nedenle kızgınlıkların tespiti güçleşir, gebelik başına aşım (tohumlama) sayıları artar, servis periyodu uzar. Ayak problemi olmayanlara göre daha fazla yumurtalık kisti oluşur. Sonuçta yavru verimi azalır.
AYAK BANYOLARI
Ayak banyoları; ayak ve tırnak sağlığını korumak, tırnağın dayanıklılığını artırmak ve ayak hastalıklarını tedavi etmek amacı ile hayvanların yürütülerek içinden geçirildikleri veya bir süre içinde tutuldukları, içi ilaçlı su dolu havuzlardır.
Hayvanların sürekli ahırlarda tutulduğu barındırma sistemlerinde ayak banyolarının yıl içinde periyodik olarak yaptırılması, meraya çıkışların olduğu sistemlerde ise; meraya çıkış dönemi öncesinde, mera döneminde ve mera dönemi sonunda periyotlar halinde ayak banyosu yaptırılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca, toplu tırnak kesimlerinden sonra, interdigital dermatitis, digital dermatitis, ökçe erozyonu, verriköz dermatitis ve laminitis gibi ayak hastalıklarının tedavisinde ayak banyoları yaptırılması yararlı ve önemlidir.
Ayak banyolukları taşınabilir veya sabit olarak yapılabilir.
Sabit ayak banyolukları:
Betondan yapılır. Derinliği 15 cm olan bir havuz bunun için idealdir. Ayak banyolukları, diğer bir deyişle ayak banyo havuzlarının ahır içinde, ahırdan padoka veya padoktan meraya çıkıştaki bir geçiş yerinde yapılması uygulamayı kolaylaştırır. Ayrı bir yerde yapılacak banyo havuzunun uzunluğu 180- 200 cm, genişliği 75 cm, derinliği ise 15 cm olabilir. Zemin ve yan duvarların kalınlığı en az 10 cm olmalı, betonu güçlendirmek için taban ve yanlarda, 6 mm çaplı, 2 15x15 cm’lik kafes şeklindeki nervürlü hasır demirlerden iskelet kullanılmalıdır. Eğer kafes demir kulanılmazsa enine ve boyuna her 20 cm’de bir kafes biçiminde olacak şekilde nervürlü demirden iskelet hazırlanmalı, demirler birbirine tel ile bağlanmalı veya kaynaklanmalıdır. Zemin betonunu dökerken önce tabana 5 cm kalınlığında beton dökülüp tesviye edilmeli, üzerine hazırlanan kafes şeklindeki nervürlü demirler yerleştirilmeli, bunun üzerine tekrar 5cm kalınlığında beton dökülüp zemin betonu tamamlanmalıdır. Yan duvarların betonu dökülürken taze betonun kalıpları patlatmaması için enine iki, uzunlamasına da bir adet destek kalası (5x10) konulmalıdır. Havuzun yan duvarlarının iç ve dış üst kenarları, kenar düzeltici bir aletle yuvarlaklaştırılarak, olası kırılmalar önlenmelidir.
Ayak banyoluklarının yapımında önemli husus banyoluktan geçiş veya içinde duruş sırasında hayvanın her iki ayağının da mutlaka havuzun içinde kalmasıdır. Hayvanlar atlayarak, her iki ayağı ile basmadan banyoyu geçememelidir. Banyolukların uzunluğunun genelde hayvanın içinde birkaç adım atacağı boyutta olmasında yarar varsa da banyo boyutu büyüdükçe kullanılacak ilaç sarfiyatının da fazla olacağı unutulmamalıdır. Banyo içindeki ilaçlı suyun gerektiğinde temizlik amacıyla boşaltılması için havuzun yapımı sırasında, tabanın bir ucuna 2 inçlik kısa bir tahliye borusu dışı yağlanarak konulur, beton donduktan sonra boru alınarak istenilen tahliye deliği bırakılmış olur. Banyo ilaçlı su ile doldurulurken tahliye deliğinin ağzı tahta veya lastik bir tıkaçla kapatılmalıdır.
Banyolukların ahırın padoğa açılan kapısı önüne veya sağım yeri çıkışına yapılması en çok rastlanan uygulamalardandır. Bu takdirde genişliği mecburen ahır veya sağım yeri çıkış kapısı genişliğine göre ayarlanır. Ancak banyoluklar sağım yeri giriş kapısı önüne yapılmamalıdır. Aksi halde hayvanların ayaklarından sıçrayacak banyo suları sağım ekipmanlarına zarar verir.
Ayak banyo ilaçlarının tedavi amacıyla kullanılması hastalıklara göre farklılık gösterebileceğinden bu konuda veteriner tavsiyesine göre ilaç almak ve kullanmakta yarar vardır. Özellikle taban ülserleri gibi açık lezyonlara sahip hayvanlar bu lezyonlar kapanıp iyileşene kadar banyoya dahil edilmemelidir.
Başarılı bir ayak banyosu için:
● Banyo sıvısı doğru ve yeterli konsantrasyonda hazırlanmalı
● Tırnaklar olabildiğince temiz olmalı
● Uzman tavsiyesine göre amaca uygun ilaç kullanılmalı
● Banyoya öncelikle topal ve ayak sorunu olan hayvanlar alınmalı
● Banyo kirlendikçe ve katılan ilacın prospektüsüne göre banyo sıvısı yenilenmeli
● Banyo kullanılmadığı zaman temiz olarak muhafaza edilmelidir.